Bilgi Bolluğunun Getirdiği Bilgisizlik

Garip bir isim oldu değil mi? Bilgi içerisinde bilgisizlik. Bunu başarmak gerçekten takdire şayan olabilirdi ama tepem attığı için öyle bir şey görmüyorum.

Normalde ben aklıma bir şey gelir hadi şunu yazayım demem. Güzel bir rss takip sitesi var. Orada sevdiğim siteleri ekleyerek çıkan haberleri okurum. Hoşuma giden ilgimi çeken bir şey olursa bunu daha detaylı araştırıp yazayım derim. İlk başlarda Türkçe içerik ile doluyken zaman geçtikçe İngilizce olmaya başladı. Daha sonra neredeyse tamamının İngilizce olduğunu fark ettim artık. Hatta onlarında yetmeyip direk araştırmanın bilimsel makalesini okuyayım bu böyle olmayacak dediğim bile oluyor bazen.

Bugün bunun niye böyle olduğunu anlatacağım. Neden tepemin attığını da.

Bilişim sektörü kimliğimle şunu söyleyebilirim. Çok övündüğümüz herkesin rahatlıkla ulaşabileceği dediğimiz internetteki bilgilerin neredeyse yüzde 80’i yanlıştır yalandır. Bilerek veya bilmeyerek. Yetinmeyip hep daha derine inen bir yapıya sahip olduğum için (iyi ki öyleyim) detaya indikçe aslında Türkçe kaynaklı bilgilerin neredeyse tamamının şehir efsanesinden ibaret bir hale geldiğini gördüm. Ve zamanla kaynaklarım ilk başta ingilizce oldu şu aralar da direk bilimsel makaleler olma yoluna gidiyor.

Ama tepemin atmasının sebebi bu değil. Süreci anlattım size. Sinirlendiğim şeylerden birisi sırf haber yapmış olmak için, haber bolluğu olsun diye gazetelerin, haber sitelerinin, bilişim sitelerinin (!) (işim gereği bilişim sektörünü de takip ediyorum) ve bir çoğunun bilimsel haberler yapma çabasıdır. Kaynak yok, haber başlığı ile içerik uyuşmuyor, aslında haberin kendisi çoğu zaman yanlış, ortada anlatılacak bir konu da yok çoğu zaman ama haber yapmış oluyorlar. Habercilik bu mudur? Bilmediğiniz konulara neden karışıyorsunuz? Sezar’ın hakkını Sezar’a verin işi bilene bırakın. Farkında olmadan veya farkında olarak hit alacaksınız diye, haber yapmış olacaksınız diye insanları yanlış bilgilerle doldurmak sizin haberciliğinize, karakterinize yakışıyor mu? Ya da habercilik dürüst, tarafsız bir yapıya sahip olmadığınız için bu sözlerim boşa mı olacak. Sanıyorsam öyle. Çünkü çoğu zaman hesaplarınıza, maillerinize orjinal kaynağı göstererek düzeltin dediğimde cevap bile gelmedi.

Sinirlendiğim diğer şey ise severek takip ettiğim ve gerçekten bilen insanlardan oluşan yerler bile buna çok rahatlıkla düşebiliyor. Bu daha da sinirlendiriyor beni. Bunu onlarda görmemem lazım. Örnek verelim. 1 veya 1,5 hafta önce evrenin hologramlığı üzerine bir kaç tane haber çıktı. Bunları not aldım. Okudum ve daha detaya inerek bir yazı hazırlarım dedim. Bugün gazetenin birisi hologram evren en net haliyle İSPATLANDI (!!!) diye manşet atmış bizim akıllı bıdıklarda hemen paylaşmaya başlamışlar. Hangi birinize tek tek yazacağım? Orjinal haberi atayım dedim isterseniz cevap bile vermediniz. Kanıt filan yok bari siz yapmayın arkadaş. O kadar zamandır bu işin içindesiniz şu gazeteleri mi inanıyorsunuz? Halen aklım almıyor. Onu da geçtim bilimsel karakteriniz hiç mi işin detayını araştırmaya sevk etmez sizi? Önünüze gelene inanıyor musunuz?

Tamam benim de hatam vardır. Bazen çeviri hatası ile yanlış yazdıklarım oluyor. Onlara buradan teşekkür ediyorum (Zafer özellikle sana) beni uyarıyorlar ve ben de düzeltiyorum. En iyi bildiğimi de iddia etmiyorum. Yanlışımı gören varsa yazın buraya, bana mail atın bir şey yapın ama yeter ki bildirin. Hiç bir insan mükemmel değildir. Yeter ki sorgulamayı ve kendimizi eleştirmeyi bilelim.

Saygılarımla..

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Notify of
guest

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments