Infinite Monkey Theorem (ya da Tesadüflerin Gücü Üzerine)

‘Infinite Monkey Theorem’ kavramını ‘Sonsuz miktarda maymun teoremi’ veya ‘Sonsuz zamanı olan bir maymun teoremi’ olarak tercüme edebiliriz. Bu teoremin belki bazılarının düşüneceği gibi evrim ile alakası yoktur. Bu teorem evrenin oluşumunu ele alan bir teorem dir. Evrenin oluşumunun tamamiyle bir tesadüfe bağlanabileceğini gösteren bir teoremdir ki o tesadüfün ihtimali eğer pozitif ise (yani imkansız değilse) ihtimali ne kadar düşük olursa olsun o tesadüfün bir gün gerçekleşeceğini ele alan bir teorem dir.

Infinite-Monkey-TheoremTeoremi şöyle anlatalım: Bir maymunu daktilonun önüne koyun ve tuşlara bastırın. Diyelim ki daktilo da harfler dahil elli tuş mevcut. Maymun ne yaptığını ve bunu neden yaptığını bilmediği için ilk defa bir tuşa bastığında ‘b’ harfine basma ihtimali ellide bir olacaktır. Hele ‘büyük patlama’ gibi uzun ve anlamlı bir şey yazabilmesinin ihtimali çok çok daha küçüktür ki harf sayısı kadar ‘ellide birinin ellide birinin ellide birinin … ellide biri’ kadar düşecektir ihtimal. Bu ihtimal matematiksel olarak üstel bir düşüş gösterecektir ki üstel düşüş çok hızlıdır. Maymun genelde tabii ki çoğunlukla manasız harf sıralamaları yapacaktır ve ilk defa ‘büyük patlama’ sözcüklerini yan yana görebilmek için çok uzun bir zaman beklemeniz gerekecektir. Ama maymun bu harf sıralamasını muhakkak yazacaktır çünkü bu harf sıralamasının ihtimali çok düşük olsa da sıfır değildir.

Gelmek istediğim nokta şu: Maymunun ‘büyük patlama’ harf sıralamasını tesadüfen daktiloya girmesi ihtimali için yaptığımız düşünceleri büyük patlamanın kendisi için de söyleyebiliriz! Evrenimizi oluşturan büyük patlamanın ihtimali azami şekilde küçüktür fakat sıfır değildir. Sıfır olmadığını nerden biliyoruz? Evrenin içinde olduğumuzu görerek. Peki çok düşük bir ihtimal olduğunu nerden biliyoruz? Evrenin içindeki dengeler ve fiziksel özelliklere baktığımızda bu dengelerin çok büyük bir tesadüf ile bir araya gelmiş olması gerektiğini görüyoruz. Bazıları burada ‘yaratıcı’ tezini ortaya atıyor ve ilk bakışta da haksız değiller. Fakat biz burada ikinci bir bakış yapacağız!

Ne demiştik: Evrenin oluşumunun ihtimali çok düşüktür. Belki de bu ihtimal daktiloya tesadüfen harf giren o maymunun ‘Yüzüklerin Efendisi’ gibi bir romanı tesadüfen daktiloya girmesi ihtimali kadar düşüktür ve belki daha da düşüktür fakat yeterince bekleme opsiyonunuz olsaydı maymunun bu romanı yazdığına şahit olacaktınız. Yani evrenin oluşunun ihtimali ne kadar aklımızın ve dimamızın almayacağı kadar küçük olsa dahi sıfırdan yüksek olması gereği muhakkak vuku bulacaktır eğer sonsuza dek beklerseniz! Buna ilişkin aklınıza belki daha iyi yatacak bir örnek daha vermek gerekirse: Milli Piyango’nun her çekilişine katılırsanız ve bu piyango da eğer hile yoksa bu çekilişlerin birinde eğer ömrünüz yeterse en yüksek ikramiyeyi yakalama ihtimaliniz sonsuza doğru mutlak ihtimale gittikçe yaklaşır. Başka bir deyişle oynama zamanınız ne kadar uzarsa bu zaman içerisinde en yüksek ikramiyeyi er geç yakalamanızın ihtimali hemen hemen kesinleşir tek bir oyunda kazanma şansınızın ihtimali yok denecek kadar küçük ihtimalde sabit kalıp değişmese bile.

Büyük patlamadan önce, yani zamanın daha oluşmadığı yerde, ‘sonsuzluk’tan konuşmak ne kadar anlamlıdır? Büyük patlamada veya öncesinde bizim bildiğimiz gibi bir zaman geçmiyor. Yani hangi çılgın düşünceniz olsa dahi eğer o çılgın düşüncenin ihtimali çok düşük olsa bile sıfırdan yüksek ise muhakkak vuku bulacaktır çünkü zaman geçmeyen bir sonsuzluk kadar zamanı var o çılgın olayın. Ve daha bitmedi: Bu ihtimali sıfırdan daha büyük olaylar sadece bir defa değil sonsuz defa vuku bulacaklardır çünkü bu olayların ihtimali bir defa vuku bulmalarından sonra değişmeyecektir.

En son olarak unutmamalı ki birçok mucize gibi görünen fiziksel fenomenler sadece bilimin olduğu nokta da daha izahı olmadığı için mucize olarak gözükebilirler. Bunun bilim tarihinde birçok örnekleri vardır. Fakat bilim yerinde durmuyor. Sonuçta ileride keşfedilen teoriler bu hassas değerleri çok olağan bir şey gibi gösterebilir ki böyle olmasa bile yukarıda belirttiğim konu doğruluğunu kaybetmiyor. Bu fenomenler üzerinde devam çalışıyoruz ve kapalı kapıları aralamaya devam edeceğiz. Bundan emin olun!

Yazar: İlker Savaş

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Notify of
guest

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

1 Comment
Newest
Oldest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Style Libre

Yalnız bu Sonsuz Maymun Teorisi’nde bir sorun var, “Sonsuz Zaman”. Bu maymun sonsuz zamanı nasıl buluyor? Yada, bigbang nasıl sonsuz kere patlayabiliyor?