Posts

Gökyüzünde İki Güzel; Jüpiter ve Venüs

Dünyanın neresinde yaşıyor olursanız olun, sabahın ilk ışıklarında bu manzarayı görebilirsiniz. Resimdeki arkadaşımız tutturamamış olsa da resmin güzelliğini bozmamış bu. Bu resim 2012 yılında çekilmiş ve bu manzara o zamandan beri görülebiliyor. Marek Nikodem Polonya’nın ışık kirliliğinden kaçtığı sırada Szubin denilen yerde çekmiş bu fotoğrafı. Dediğine göre ikisi de o kadar parlakmış ki bulutlara rağmen gözükebiliyormuş.

Nikon D 700 fotoğraf makinesi, Nikkor 24-70 objektif ile 10-20 saniye pozlama ile çekmiş fotoğrafı Marek. Diğer özellikler ise F-2.8 ve İso: 1000.

Read more

12.08.2014 Ay Çekimlerim

Biliyorsunuz arkadaşlar dün perseid meteor yağmurlarının doruk noktasının olduğu zamandı. Ben de arkadaşlarımla beraber şehir merkezinden uzak bir yerde beraber mangal martimizi yaptık gökyüzünü izledik. Şansımıza bir şey yakalayamadık :) Fakat boşta durmadık. Teleskoplarla gözlem yaptık. Ben de telefonumu kırmış olduğumdan elimdeki tablet ve 5 mp kamerası ile çekim yapabilir miyim düşünmeye başladım. Otomatik odaklaması olmadığı için dolunayın aşırı ışığında kötü bir resim çekecekti. Sonra Picarts diye bir program yüklemiştim o aklıma geldi. Güzel bir programmış tavsiye ederim. Kendisi odaklama işini hallederek dolunayın fazla ışığını sanıyorsam iso ayarını düşürerek hallediyordu. Bir sürü ay fotoğrafları çektim. Hatta bir tane de satürn çektim. Ama pek güzel çıkmadı. Gene de onu da koyuyorum. En azından 16,8 mm’lik bir mercek kullandığınızda satürnü nasıl görürsünü bilmiş olursunuz.

Read more

VST Üçgen Gökadası’nı Görüntüledi

ESO’nun Şili’de bulunan VLT Tarama Teleskopu (VST) Messier 33 gökadasının güzelce ayrıntılandırılmış bir görüntüsünü yakaladı. Parlak yıldız kümeleri ve gaz ve toz bulutları ile dolu olan bu yakın sarmal, gökadamız Samanyolu’na en yakın ikinci büyük gökada. Bu yeni görüntü bu nesneye ait şimdiye kadar alınmış en detaylı geniş-alan görüntüsüdür ve sarmal kollarda parıldayan kırmızı gaz bulutlarını açık bir şekilde göstermektedir.

Messier 33, bilinen diğer adıyla NGC 598, küçük kuzey gökküresi takımyıldızlarından Üçgen doğrultusunda yaklaşık üç milyon ışık-yılı uzaklıkta yer almaktadır. Çoğunlukla Üçgen Gökadası olarak bilinmektedir ve ilk kez Fransız kuyruklu-yıldız avcısı Charles Messier tarafından Ağustos 1764’te gözlenmiştir. Bu nesneyi göze çarpan bulutsu ve yıldız kümelerini listelediği deftere 33 numara olarak kaydetmiştir. Bununla birlikte, sarmal gökadayı ilk kez kendisi değil, büyük olasılıkla 100 yıl kadar önce Sicilyalı gökbilimci Giovanni Battista Hodierna tespit etmiştir.

Read more

ALMA İlginç Gezegen-oluşumu Disklerine Sahip Çift Yıldız Sistemi Buldu

Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizgesi’ni kullanan gökbilimciler genç HK Tauri çift yıldız sisteminin her iki yıldızının etrafında çılgınca hizalanmış dikkat çekici bir gezegen-oluşumu gaz diski buldular. Bu yeni ALMA gözlemleri bir çift yıldızdaki öncül-gezegen diskinin şimdiye kadar elde edilen en net görüntülerini sağladı. Yeni sonuçlar ayrıca neden çoğu ötegezegenin — Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin aksine — garip, dışmerkezliği yüksek ya da eğimli yörüngelere sahip olduklarının açıklanmasına yardımcı olacak. Yeni sonuçlar Nature dergisinin 31 Temmuz 2014 tarihli sayısında yayımlanacak.

Bizim yalnız yaşayan Güneş’imizin dışında çoğu yıldız çiftler şeklinde doğar — iki yıldız birbirlerinin etrafındaki yörüngelerde dolanırlar. Çift yıldızlar oldukça yaygındırlar, ancak çok sayıda soruya yol açarlar, örneğin ‘bu tür karmaşık sistemlerde gezegenler nasıl ve nerede meydana gelirler?’ gibi.

Read more

Voyager 3 Projesi ve Amatör Astronomi

Astronomi bilimi neden diğer bilim dalları arasında en güzelidir bilir misiniz?
Çünkü hiç bir bilim dalı dünyanın her yerinden bilimle alakası olmayanların bile katıldığı bir dal değildir.
Astronominin içeriği o kadar zengin ve o kadar geniştir ki (evrenin büyüklüğünden dolayı) bilim insanlarının çalışmaları yetmez. Dünyanın her yerinden amatör astronomlarının katıldığı büyük bir ailenin çabalarının sonucudur astronomi.
Bu büyük ailenin içinde yer almak hiç zor değil. Tek ihtiyacınız olan şey istek, merak. Gözlerinizle bile gözlem yapabilirsiniz.
Biraz ilerisi dürbün daha ilerisi ise teleskoptur.
Dünyanın her yerinden olma ortalama 100bin kişiden oluşan bir ailedir bu. Astronomiyi beraber oluşturan ve herkesin bir emeğinin olduğu.

Read more

Kara Deliğin Küllerinden Planck Yıldızı Yükseliyor!!

Hawking şu yeni kara delik teorisini ortaya attığından beri bir kara delik haberiyle kalkıyor bir kara delik haberi ile yatıyoruz (en azından benim için). Benim Hawking’in makalesini anlamaya girişiminden bir süre sonra her yerden pıtır pıtır yorumlama haberleri dökülmeye başladı (herhalde Erhan abimiz bir yorumlasın sonra biz ondan faydalanırız dediler hehe-evet az ego patlaması yapıyorum kendimce). Bunların çoğu birbirine benzese de aralarından biri dikkatimi çekti ve size bu bilgiyi yazmaya değer bir ilgi çekiciliği olduğunu farkettim. Şimdiden söyleyeyim bu hipotez teori filan olmaz bana göre ama gene de ilgi çekici. Haberin başığına baksanıza? “Kara Deliğin Küllerinden Planck Yıldızı Yükseliyor!!”

Carlo Rovelli ve Francesca Vidotto, iki teorik fizikçi yakın bir zamanda arxiv’e makalelerini koydular. Makalelerinde bildiğimiz geleneksel yıldızlardan çok farklı bir yıldızı konu almışlar ki Hawking radyasyonu sayesinde teoride mümkün gözüküyor. Makale henüz incelenmedi ama oldukça ilgin bir konu.

Size yıldızların yaşamını süpernova patlamasını ve kara delik oluşumunu anlatarak vakit harcamıyacağım zira aşırı yoğunum ve kafa dağıtmak için kendimi kitap okumaya ya da bilgisayar oyunu oynamaya vereceğim. Film de izleyebilirim bilemem. (Dün bir film izlemeye yeltendim arada kaynadı onu izlerim iyi aklıma geldi. Size de link atayım hoşunuza gider belki Link).

Araştırmacılar küçülerek kütlesini kaybederek yok olan karadeliğin ardından bir placnk yıldızının doğabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar küçülerek kütlesini kaybederek yok olan karadeliğin ardından bir placnk yıldızının doğabileceğini iddia ediyor.

Hawking Radyasyonu

Hawking radyasyonu nedir? Olay ufkunun kenarında kuantum dalgalanması sonucu yoktan parçacık ve anti-parçacık ikilisi oluşur. Bu ikiliden anti-parçacık olay ufkuna yakalanırken parçacık uzaya fırlar. Parçacığın uzaya fırlaması ve bilgi kaçışı (kuantum tünellemeden dolayı) ateş duvarı paradoksuna vs ve Hawkingin yeni kara delik teorisine sebep olur ama konumuz o değil. Bu uzaya kaçan parçacığı biz radyasyon olarak gözlemleriz ve buna Hawking Rasyasyonu denir. Bunlar olurken tabi anti-parçacık boş durmuyor. Kara deliğe yakalandığı için karadelikteki bir tane parçacıkla etkileşime girip ikisi de yok oluyor. Bundan dolayı Hawking Radyasyonuna göre karadelik uzun bir süreçte devamlı kütle kaybedeceğinden küçülecek ve eninde sonunda yok olacaktır.

Şimdi Hawking’in yeni teorisine göre olay ufku değil görünen ufuk olduğundan kara delikteki kütleler artık tekillik dediğimiz sonsuz sıkışmaya yani küçülmeye maruz kalmayacaktır. Burada onların makalesi devreye giriyor işte. Yıldız ömürlerinin sonundayken kütleçekimi ile içeri çökerken artık planck uzunluğu dediğimiz metrenin trilyonda bir büyüklüğüne kadar küçülecek ama orada kalacaktır. Kuantum kütleçekiminin basıncı ise kütlesini etkisizleştirecektir. Bu durum yıldız için çok kısa sürse de dışarıdaki bir gözlemci için çok çok uzun sürecektir. Çünkü kara deliğin muazzam kütleçekimi uzayla beraber zamanı da kıvırdığından zaman neredeyse duracaktır karadelikte. Bundan dolayı aşırı yavaş olacak bize göre. Ve kara delik yok olduğunda yıldız ortaya çıkacak ve planck uzunluğunda olacaktır. Yaydığı 10 üzeri -14 cm büyüklüğündeki bir dalga boyu ile tespit bile edilebilir. Eğer gerçekten varlarsa gamma ışını teleskopları ile tespit edilebilirler.

İlginçmiş değil mi? Klasik yıldız kavramını siliyor.

Kaynak:
Carlo Rovelli, Francesca Vidotto – Planck Star > arXiv:1401.6562