Posts

Genç Yıldızlardan Göz Alıcı Manzaralar

Genç Yıldızlardan Göz Alıcı Manzaralar

ESO gökbilimcileri NGC 3572 yıldız kümesi etrafındaki ilginç bulutların şimdiye kadarki en iyi görüntülerini elde etti. Yeni görüntüler bu gaz ve toz bulutlarının nasıl tuhaf kabarcıklara, kavislere ve sıcak genç yıldızlardan dışarıya atılan yıldız rüzgarlarının neden olduğu fil gövdesi olarak bilinen sıradışı özelliklere nasıl sahip olduklarını gösteriyor.

Çoğu yıldız tek başına oluşmaz, tek bir gaz ve toz bulutundan yaklaşık olarak aynı zamanda birçok yıldız meydana gelebilir. Güney gökküresi takımyıldızlarından Omurga takımyıldızında bulunan NGC 3572, bu kümelerden biridir. Burası çok miktarda sıcak, genç, mavi-beyaz, parlak bir şekilde ışıldayan ve güçlü yıldız rüzgarları üreten, etrafındaki kalıntı gaz ve tozları uzaya saçmaya eğilimli yıldız barındırmaktadır. Parlayan gaz bulutları ve bunlara eşlik eden yıldız kümeleri ESO’nun Şili’de bulunan La Silla Gözlemevi’ndeki MPG/ESO 2.2-metre teleskopu üzerinde bulunan Geniş Alan Görüntüleyicisi ile alınan bu yeni görüntünün öne çıkan kısımlarıdır [1].

Read more

Karanlık Enerji ve Kozmik Hızlanmaya Yeni Fakat Şimdiden Çökmüş Bir Düşünce

Evrenin 13,77 Milyar yıl önceki sıcaklık dalgalanmalarının resmi olan Mikro Dalga Kozmik Fon Işıması

Evrenin 13,77 Milyar yıl önceki sıcaklık dalgalanmalarının resmi olan Mikro Dalga Kozmik Fon Işıması

Dartmouth Koleji araştırmacıları yeni çalışmalarında tartışmalı olan evrenin giderek hızlanarak genişlemesinin bir ilizyon olabileceğini iddia ettiler.

Bulgular kozmik hızlanmayı açıklamıyor daha çok bir şeyin olmadığını söylüyor.  Güneş sistemimizin evrenin merkezinde olduğunu ve karanlık enerjinin olmadığını.

2011 Nobel ödülü evrenin artış gösteren bir hızlanma ile genişlediği keşfine verilmişti. Bu keşif aynı zamanda evrenin 4 de 3ü olduğu tahmin edilen karanlık enerjinin bu hızlanmaya sebep olduğu görüşünü doğurdu.

Read more

Kara Delikler: Yani Sıfıra Bölünebilirsiniz !

Kara Delikler Yani Sıfıra Bölünebilirsiniz !

“Kara Delikler Tanrıların Sıfıra Bölündüğü Yerdir”

“Kara delikler tanrının sıfıra bölündüğü yerdir” bilim ve matematikte en sevilen şakalardan biridir. Şaşırtıcı şekilde olay ufkunun içinde çalışırsanız tuhaf şeyler, olur her şeyin sıfıra bölünmesi gibi. Büyük bir şaka kaynağı olmaktan başka gerçekte nedir kara delik?

Teknik olarak bir objenin aşırı kütlesi ile uzay-zamanda oluşturduğu kütleçekim etkisi nedeniyle ışığın bile kaçamayacağı bir bölgedir. Kara Delik terimi Dr. John Archibald Wheeler tarafından genel görelilikte yerçekimsel çöküş üzerine çalıştığı sırada ortaya atıldı. Fakat Dr. John Archibald Wheeler bunu ortaya süren ilk insan değildir. Einstein da bunu düşünen ilk insan değildir. 18. yy’da John Michell ve Pierre-Simon Laplace ağır kütleli objelerin oluşturduğu ışığın bile kaçamadığı bir kütleçekim alanını ilk düşünenlerdir.

Read more

KARANLIK MADDE AVINDA SON DURUM

Uzun zamandır karanlık maddenin arayışları devam ediyor ve henüz onun ne olduğuna dair hiçbir ilgi ele geçmedi diyebiliriz. Hakkında onca teoriler öne sürülüyor ama ispat ya da delil hiç birisi bulunamıyor. Etkisini görüyoruz, hissediyoruz ama kendisi hiç yokmuş gibi.

Gravitasyon teorisi ile birçok şey açıklanabilmişti. Gezegenlerin yıldızın etrafında dönüşü gibi birçok şey. Ama yapılan hesaplamalarda görülür evrendeki madde miktarının oluşturduğu kütleçekim etkisi büyük patlamadan sonra galaksilerin oluşması için yeterli değildi. Ve galaksilerin dönüş hızı galaksideki maddenin kütleçekimiile açıklanabilecek hızdan çok daha fazlaydı. Bu durum tüm düşünceleri alt üst etmişti. Orada bir yerlerde bizim göremediğimiz, varlığını bilemediğimiz bir şeyler vardı ve onun kütleçekimi ile galaksiler oluşabilmiş ve dönüş hızları bu kadar hızlı olabilmişti. Karanlık madde.

Read more

Amatör Astronomlar Tarafından Çekilen Muhteşem Kozmik Cygnus Duvarı

Cygnus Duvarı Büyük

 

Astrofotoğrafçı Bill Snyder’nın bu çekimi en aktif yıldız oluşum bölgesi olan Kuzey Amerika Bulutsusundan yakaladı.  Bill Snyder bu çekimi California Neveda dağlarında olan Cennet Ayna Gözlemevi’nde 18 saatlik bir pozlama ile elde etti. Bill Snyder Apogee U16 kamera ile 17″ Planewave teleskobu ve Astrodon Ha5nm, OIII3nm, SII5nm filtrelerini kullandı.
Aynı zamanda NGC 7000 olarak bilinen Kuzey Amerika Bulutsusu bizden 1800 ışık yılı uzaklıkta ve 100 ışık yılı genişliğinde.

Güneş Koronası’nın Aşırı Yüksek Sıcaklığının Nedenine Dair İpuçları Keşfedildi!

Güneş

Güneş Rüzgarları dediğimiz olguların oluşmasını sağlayan, yüzeyin üst tarafında bulunan Korona bölgesinin Güneş yüzeyinden çok daha fazla sıcak olması sorunu 70 yıldır bir türlü cevaplanamıyordu. Güneş yüzeyi 6.000 santigrat derece iken, yüzeyin birkaç yüz km yukarısı 1 milyon derece sıcaklığındaydı.

New York’ta bulunan Columbia Üniversitesi Astrofizik Laboratuvarı’ndan Dr. Michael Hahn ve Daniel Wolf Savin, Korona katmanının kutup bölgesinde manyetik alanın yeterli enerji toplayarak Korona’yı ısıttığı hatta enerjinin büyük bir kısmını alçak yerlerde taşıyarak ısının tüm koronaya yayılmasını sağlıyor olabileceğini açıkladı. Bu gözlem 70 yıllık Korona Isınma Problemi olarak bilinen, Güneş’in Korona katmanının yüzeyinden çok daha yüksek sıcaklıkta olmasını açıklayabilir.

Read more