Posts

ISON ve Encke Göktaşlarından Görüntü

Gök Taşı

21 Kasımda ISON kuyruklu yıldızı STEREO-A uzay aracının H1 kameralarının görüş alanına girdi. Bu görüş alanında aynı zaman Merkür, Dünya ve güneşin solar fırtınaları da yakalandı. STEREO-A uzay aracının görüş açısından dolayı Dünya en uzakta kalan obje olurken Merkür de en yakın obje oldu. Her ikisinin de ışığı çok fazla olduğundan kameranın detektörlerinde çizgisel bir ışık oluşturdular. STEREO-A ve SOHO uzay araçları 28 Kasımda ISON kuyruklu yıldızı güneşle etkileşime geçip ölüm kalım mücadelesine girene kadar takip edebilecek (Kuyruklu yıldızlar güneşe çok yaklaştığında kütleçekimine kapılıp güneşin yüzeyine düşebiliyorlar. Kuyruklu yıldızların intiharı olarak ün salmıştır).

Kozmik Namlu-Gamma Işını Patlamaları Bize Yönelmiş Olabilir

Gamma Işınları

Gamma Işını

Keck teleskobundan kızıl ötesine yakın çekimde yapılmış ikili yıldız sistemi Wolf-Rayet 104

Şu ana kadar bir çok komplo teorilerini, olası dünyanın sonu fikirlerini geliştirdik. Göktaşı çarpması, güneşin kırmızı dev haline gelip dünyayı yutması vs. Ama bu yeni düşünce (aslında hep vardı da ilk defa gündeme bu kadar getirildi) çok daha merak uyandırıcı. Gamma Radyasyonu Işını. Kısaca kozmik tabanca diyelim.

 WR 104 sistemi bizden 8000 ışık yılı uzaklıkta olan, birbirinin etrafında dönen ve yaşamının sonlarına gelmiş süpernova patlamasına (belki de hipernova) hazır ikili bir yıldız sistemi. Yıldızlardan birisi O tipi bir yıldızken diğeri ise güneşten 20 kat daya büyük, aşırı ağır ve aşırı parlak Wolf Rayet isminde bir yıldız.

Read more

Sessiz Uzayın Sesleri

Sessiz Uzayın SesiUzay filmlerinde savaş sahnelerinde hep görürüz.Lazer sesleri, gemilerin patlama sesleri. Aslında uzay boş olduğu için sesin yayılabileceği bir şey olmadığından gerçekte bunlar olsa bile sessiz olacaktır. O sahneleri sessiz olarak hayal edin.

Ama aslında uzay gene de sessiz değildir. Sadece bildiğimiz şekilde. Plazma titreşimleri, elektromanyetik titreşimler, radyoaktif titreşimler ile uzayın kendine ait bir müziği vardır.

1977’de fırlatılan NASA’nın voyager aracında radyo dalgalarını kaydedebilen bir spektrometre cihazı da bulunmaktadır. Bu cihaz ile voyager her kaydettiği sesi bize göndermiştir. Aşağıda bu sesleri dinleyebileceğiniz linkler vardır. Biraz ürkütücü olabilir :)

Read more

Meteorlar, Asteroidler ve daha fazlası

Güneş sistemi içerisinde bilinen objelerin noktalı gösterimi.

Güneş sistemi içerisinde bilinen objelerin noktalı gösterimi.

Bu resim güneş sisteminde bilinen kuyruklu yıldız, asteroid ve benzer şeylerin noktalı olarak gösterimidir. Turuncu olanlar küresel çapta hasar verebilecek olanlar mavi olanlar ise daha küçük alanlarda hasar verebilecek olanlardır. Dünya yörüngesi ise yeşil bir çizgi olarak gösterilmiştir.

15 Ocak 2013’te dünya atmosferine giren ve Rusya üzerinde patlayan meteor 500 kilotonluk bir enerji salmıştır. Bu enerji 30 adet hiroşimaya atılan atom bombasının enerjisine denktir. Şok dalgası ise yaklaşık 1.000 kişinin yaralanmasına ve 100.000 evin camlarının kırılmasına sebep olmuştur (Bu sayıya okullar, hastaneler, ofis binaları dahil değildir).

Read more

Kara Delikler: Yani Sıfıra Bölünebilirsiniz !

Kara Delikler Yani Sıfıra Bölünebilirsiniz !

“Kara Delikler Tanrıların Sıfıra Bölündüğü Yerdir”

“Kara delikler tanrının sıfıra bölündüğü yerdir” bilim ve matematikte en sevilen şakalardan biridir. Şaşırtıcı şekilde olay ufkunun içinde çalışırsanız tuhaf şeyler, olur her şeyin sıfıra bölünmesi gibi. Büyük bir şaka kaynağı olmaktan başka gerçekte nedir kara delik?

Teknik olarak bir objenin aşırı kütlesi ile uzay-zamanda oluşturduğu kütleçekim etkisi nedeniyle ışığın bile kaçamayacağı bir bölgedir. Kara Delik terimi Dr. John Archibald Wheeler tarafından genel görelilikte yerçekimsel çöküş üzerine çalıştığı sırada ortaya atıldı. Fakat Dr. John Archibald Wheeler bunu ortaya süren ilk insan değildir. Einstein da bunu düşünen ilk insan değildir. 18. yy’da John Michell ve Pierre-Simon Laplace ağır kütleli objelerin oluşturduğu ışığın bile kaçamadığı bir kütleçekim alanını ilk düşünenlerdir.

Read more

Güneş Koronası’nın Aşırı Yüksek Sıcaklığının Nedenine Dair İpuçları Keşfedildi!

Güneş

Güneş Rüzgarları dediğimiz olguların oluşmasını sağlayan, yüzeyin üst tarafında bulunan Korona bölgesinin Güneş yüzeyinden çok daha fazla sıcak olması sorunu 70 yıldır bir türlü cevaplanamıyordu. Güneş yüzeyi 6.000 santigrat derece iken, yüzeyin birkaç yüz km yukarısı 1 milyon derece sıcaklığındaydı.

New York’ta bulunan Columbia Üniversitesi Astrofizik Laboratuvarı’ndan Dr. Michael Hahn ve Daniel Wolf Savin, Korona katmanının kutup bölgesinde manyetik alanın yeterli enerji toplayarak Korona’yı ısıttığı hatta enerjinin büyük bir kısmını alçak yerlerde taşıyarak ısının tüm koronaya yayılmasını sağlıyor olabileceğini açıkladı. Bu gözlem 70 yıllık Korona Isınma Problemi olarak bilinen, Güneş’in Korona katmanının yüzeyinden çok daha yüksek sıcaklıkta olmasını açıklayabilir.

Read more